Tazminat hukukunu dar kapsamda düşünmemeli geniş anlamda tazminat hukuku olarak değerlendirilmelidir. Hayatımızın her aşamasında hukukla iç içe olduğumuz günümüzde, fark etmesek de yaptığımız her işlem hukuki bir zemin altında toplanmaktadır. Bugün marketten küçük bir sakız alsak dahi market ile aramızda yazısız zımni bir satım sözleşmesi yaptığımızın farkında dahi olmayız. Ya da otele yerleştiğimizde otel ile aramızda tüketici sözleşmesi bulunduğunun farkında olmayız. Veyahut herhangi bir ev kiraladığımızda ev sahibi ile aramızda yazısız bir kira akdi düzenlendiği aklımıza dahi gelmez. En basit şekliyle özel bir hastaneye gittiğimizde hastane ile aramızda hasta kabul sözleşmesi kurulur ve sözleşmeye aykırı bir durumla karşılaştığımız zaman sözleşmeye aykırılıktan ötürü dava açma hakkımızı kullanabiliriz. Tazminat hukukumuzun temeli zarara dayanmaktadır. Zarar olmadan tazminden söz etmek mümkün değildir. Mal varlığımıza ya da maneviyatımıza verilebilecek zararların giderim yolu bu zararların tazmininden geçmektedir. Kişi uğramış olduğu zararın giderimini sağlamak maksadıyla Anayasamızın vermiş olduğu yetkiyi kullanarak hak arama özgürlüğü çerçevesinde tazminat davası açmalı ve zararını hukuk kuralları çerçevesinde giderebilmelidir. Tazminat hukuku bakımından mahkemelerimiz son derece tecrübeli bir vaziyettedir. Kişiler uğramış olduğu zararların giderimini hak kaybına uğramadan hukuk sistemimizde sağlayabilmektedir.
Boz Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir